Galatasaray Spor Kulübü’nün eski liderlerinden Adnan Polat, sarı-kırmızılı kulübün içinde bulunduğu seçim süreci, kulübün yaşadığı meseleler, Burak Elmas’ın başkanlık sürecinde yaşananların yanı sıra kendi başkanlığında yaşadıklarıyla ilgili olarak konuştu.
Kendi devrindeki bir kongrede ortaya çıkan idari ibrasızlık kararının revize edilmesi gerektiğinin altını çizen Polat, kulübün birinci olarak birlik ve beraberlik halinde hareket etmesi gerektiğini belirtti. Başkanlık misyonuna gelen kişinin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Polat, “Galatasaray’ın önceliği bence birlik ve beraberliğin sağlanması zira Galatasaray Kulübü üyeleri kendi ortalarında modüllere bölünmüş vaziyette. Evvelce bizim desteklemediğimiz lider da seçilse seçildiği vakit herkes ona yardımcı olup kulübün başarılı olması için elinden geleni yapardı. Artık o tip şeyler, bedeller ortadan kayboldu. Bilhassa 2011 yılı mart ayındaki kongreden sonra idari ibrasızlık diye bir şey çıkardılar. Bu kulübün imajını önemli formda yaraladı. Galatasaray başkanlık makamının yükünü kaybettirdi. Tüzüğün günün kurallarına nazaran tekrardan revize edilmesi gerekiyor. Seçimlerden sonra gelecek lider kim olursa olsun bu tüzüğe el atacaktır. Daha evvel tüzük çalışmaları yapanlar belirli bir kalıpta kalıp diğer hesaplar peşinde koşarak hazırlıyorlardı. Galatasaray’ın kuruluş ayarlarına geri çevrilmesi lazım. Birlik ve beraberlik sağlanırsa ekonomik ve sportif kısımların düzeltilmesi daha kolay olur. Aksi takdirde gelen idareler, çok fazla bir şey yapamadan yıpranır ve kısa müddette vazifelerinden gider” diye konuştu.
“BURAK ELMAS, KENDİ DEVRİNDE ÇOK ACI ÇEKTİ”
Galatasaray’ın seçilen liderine seçildiği sürecin akabinde takviye ve yardımcı olunması gerektiğini belirten Polat, Burak Elmas’ın gönderilme halini eleştirerek, “Burak Elmas, kendi periyodunda çok acı çekti. Aday olma hali kabul görmese de kulüp, onu lider seçti. Ona gerekli hürmet ve hürmetin yapılması gerekiyordu. 7-8 ay sonra Galatasaray’a hiç yakışmayan bir kongre ile idari ibrasızlık çıkartıldı. Kumpas çeşidi spekülasyonlar duyduk. İşin aslını çok fazla bilmiyorum. Galatasaray liderine o denli bir kongre yapılmamalıydı. Üzüldüğünü biliyorum lakin hiçbir Galatasaray lideri bu biçimde gönderilmemeli” formunda konuştu.
“ÇATI ADAY KONUSUNDA SON 4-5 SENEDE BANA DAİMA GELİNDİ”
Galatasaray’daki seçimlerde daima olarak gündeme gelen çatı aday konusunda geçmiş devirde kendisine de gelindiğini belirten Polat, şöyle konuştu:
“Son 4-5 senede bana daima gelindi. Muhakkak saygınlıkta olan, Galatasaray’daki muhakkak küme önderleri geldi lakin kulübün üstünde taşıdığı bir nezaketsizlik var. O da benim kongre ile başlayan idari ibrasızlık sorunu. Galatasaray’ın bunu kaldırması lazım. O ibrasızlık ile birçok isim kulüpten uzak duruyorlar. Bu insanların tekrar kulübün içerisine girmesi gerekiyor. Yargıtay, idari ibrasızlığı yok kabul ediyor. Bu kongrede ‘Bir oylama yapın, bunu kaldıralım, yeni bir sayfa açılsın’ dedim. Maalesef o adım atılmadı. Neden yapmadıklarını bilmiyorum. İnşallah bundan sonra gelen lider yapar. Birlik ve beraberliğin birinci adımı bu.”
“DURSUN BEY’İ PROJELERİYLE DESTEKLİYORUM”
Galatasaray başkanlık seçiminde aday olan iki isimle de görüştüğünü belirten Adnan Polat, iki isimle yaptığı görüşmelerle ilgili olarak şu ayrıntıları paylaştı:
“Eşref Beyefendi ile genel olarak Galatasaray’ı konuştuk, proje bazlı bir konuşmamız olmadı. Birlik beraberlik, sportif muvaffakiyet üzerine konuştuk. Dursun Beyefendi, gayrimenkul konusunda benim fikrimi almak istedi. Florya ve Mecidiyeköy projesinden bahsetti. Bunların hesabını kitabını yaptık ve bu gelirler şayet Galatasaray’ın borçlarına ayrılırsa, kulübün borçları bu projelerle sıfırlanıyor. Belirli deneyimleri de var, daha evvel başkanlık yaptı. Yeni bir lider geldiğinde içinde bulunduğu dünyayı anladığında ortadan 1 sene geçiyor. Eşref Beyefendi bu mevzularda iş hayatından geldiğinden deneyimi vardır ancak Dursun Beyefendi daha evvel başkanlık yaptığından daha deneyimli. Dursun Beyefendi bizden dayanak istedi. Ben de Galatasaray’ın menfaati için her mevzuda yardımcı olacağımı söyledim. Dursun Bey’in bu manada bir adım önde olduğunu düşünüyorum.”
“BİZİM SCOUTING VE ALTYAPI KONUSUNDA KURUMSAL BİR YAPIYA DÖNÜŞMEMİZ LAZIM”
Sarı-kırmızılı topluluğun sabırlı olmasını ve bir planlama doğrultusunda hareket edilmesi gerektiğini belirten Polat, “Bizim scouting ve altyapı konusunda kurumsal bir yapıya dönüşmemiz lazım. Bu bahiste gerekli harcamayı yapmak gerekiyor. Her futbolcu satılır, kâfi ki pahasında satılsın. Altyapıdan bir oyuncu çıkarıp yıldız haline getirdiğinizde asıl yıldız futbolcu o oluyor bana nazaran. Galatasaray’da geçmişte bu çok oldu. 1992’de Derwall devrinde futbolcularımızın yaşları çok ilerlemişti ve o yıldan başlayarak ekibi gençleştirmeye soktuk. Bunu 3 senede kademe kademe yaptık. O grup benim dönemimde şampiyonluklar aldı. Benden sonra da şampiyon olmaya devam etti ve UEFA Kupası aldı. Birebir şeyi tekrar yapabiliriz. Topluluğun sabırlı olması gerekiyor. Toprağa ektiğiniz tohumun meyve vermesi için birkaç yılın geçmesi gerekiyor. Bu baskı olduğu anda, bu sefer yapılmak istenilen şeyler darmadağın olabiliyor. Orada da idarenin bir duruşu olmalı ve bu baskılara dayanmalı. Galatasaray natürel ki şampiyonluğa oynar her vakit fakat bu süreçleri de göz arkası etmemek lazım” dedi.
“OKAN BURUK’U ALABİLİRLER”
Galatasaray’da teknik yöneticilik vazifesine kulübü tanıyan, yerli bir isim getirilmesi kanısına daha yakın olduğunu belirten Polat, “Bana nazaran şu periyotta Galatasaray’ı çok uygun tanıyan teknik adamlar var. Okan Buruk’u alabilirler. Başakşehir’i şampiyon yaptı. Türkiye Kupası’nı kazandı. Futbolu bilen, aklı başında, kulübün altyapısından gelen bir spor adamı. Yurt dışından da alabilirler fakat bu devirde alınacaksa deneyimli, disiplinli bir teknik adam gerekiyor zira Florya biraz laçkalaşmış durumda gördüğüm kadarıyla. Bilhassa gençlere ve altyapıya ehemmiyet veren bir teknik adam seçmeleri gerek. Galatasaray teknik yönetici problemi çekmez” diye konuştu.
“BURAK ELMAS’IN SEÇİLİRKEN BİR TEKNİK ADAMIN ŞEMSİYESİ ALTINA GİRME ÜZERE BİR DURUMA SOKULMASI YANLIŞTI”
Galatasaray Kulübü Lideri Burak Elmas’ın kongrede kendisine yapılanları hak etmediğini belirten Adnan Polat, “Burak Elmas’ın seçilirken bir teknik adamın şemsiyesi altına girme üzere bir duruma sokulması yanlıştı. Bu biçimde seçime giren bir lider adayını seçenler de yanlış yaptılar bana nazaran. Seçildikten sonra Elmas’a gerekli saygıyı göstermeyenler de yanlış yaptı. Galatasaray idaresine bu halde muamele yapmak da yanlıştı ve yanlışlar art geriye gitti. Bu da kulübün başının ne kadar karışık olduğunu gösteriyor. Galatasaray’ın bunlardan arınması lazım. Camiayı bir ortaya getirecek bir başkan lazım. Bu oluşamadı Burak vaktinde. Hiç kimse bunu hak etmiyor. Hizmet etmeye gelen bir kişi bu biçimde cezalandırılamaz. En büyük yanlışlar, kongredeki üslup ve tarzlardı. Kongre baştan aşağıya fiyaskoydu” tabirlerini kullandı.
“BUNLAR NE VAKİT YAPILIRSA O VAKİT STADA ADIMIMI ATARIM”
“Galatasaray’a bir gün tekrar lider adayı olur musunuz” sorusuna ise Polat, şöyle karşılık verdi:
“Gönlümün bir tarafı her vakit Galatasaray’da. Kongre söz ettiğim idari ibrasızlıklarla ilgili nezaketsizliği kaldırmadığı sürece ben yalnızca kulüpten içeri oyumu kullanmak için giriyorum. Onun dışında hiçbir aktivitede yokum. Benim dönemimde yapılan stada bile 10 yıldır adımımı atmadım. Yalnızca bana değil, merhum Mustafa Cengiz’e, Burak Elmas’a yapılanları ortadan kaldıracak bir nezaket gösterisinde bulunup birlik beraberliği sağladıktan sonra oturup konuşuruz. Bunlar ne vakit yapılırsa o vakit stada adımımı atarım.”
Öte yandan Polat, Piyalepaşa’daki projesinde yer alan Gül Baba Parkı’nın açılışının perşembe günü yapılacağını belirterek, “Piyalepaşa projemizin ön tarafında bir park yaptık. O parkın da ismini, Gül baba Parkı koyduk. Bu proje kapsamındaki bir caddenin ismi da Derviş Gül Baba olarak değiştirildi. Önümüzdeki perşembe günü açılışını yapacağız. Buradan da dost kardeşimiz, Macaristan’a bir ileti yollayacağız. Seçimin olacağı cumartesi gününün akşamında da Atatürk Kültür Merkezi’nde bir konserimiz olacak. Kıymetli bir Macar şairi, Gül baba ile ilgili bir şiir yazdı ve bir bestekar bunu senfonik müziğe dönüştürdü. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası da bunu seslendirdi. Bir gün sonra da Galatasaray Lisesi’nde pilav günü olacak. Galatasaray’ın birlik ve beraberliği için yakılmış bir meşale” açıklamasında bulundu.