Hayır, bu takım Beşiktaş değil. Savunmada darmadağın, orta alanda kurgusuz, hücumda etkisiz… Ne oynadıklarını anlayamıyorsunuz. Kasımpaşa zaman zaman tempoyu yükselterek çok adamlı hücum varyasyonlarıyla kaleci Mert ve savunmayı tehdit ederken, bir de solo yaptırıyor Da Costa’ya..
Beşiktaş’ın Hatay deplasmanında maçı kazanırken ortaya koyduğu kaliteye de dikkat çekmiştik.. Yepyeni bir enerjiyle oynamışlardı. Amir Hadziahmetoviç iki asistiyle parlarken dün bir de baktık ki savunmanın önünde tek başına etkisiz eleman olmuş. Gedson ve Salih’i toplasanız 1 oyuncu çıkmıyor. Takımın en çok top kullanan adamları da etkisiz. Gençlere de yazık oldu bu maçta Semih’in güzel golü arada kaynadı. Emrecan’ın çabaları görülmedi. Arada bizim sorguladığımız şeyleri de hatırladık. Hayır, Beşiktaş uzun süredir antrenman yapmıyordu… Antrenman metotları ve programları değiştiği halde, Beşiktaş’ın haberi yoktu. Yazık, Serdar Topraktepe’nin gayretleri de işe yaramadı. Beşiktaş yandı. Ortalık kapkara is, duman ve kurumla doldu.
Bir dönem Galatasaraylı Rodriguez için “Yeşilburunlu çocuk” başlığını atmıştım. Küçük bir kız beni buldu ve “Amca hakkaten burnu yeşil mi?” diye sordu.. Şimdi uyararak anlatıyorum: Kasımpaşa’nın 18 numarası da Yeşilburunlu.. Hayır, burnu değil, ülkesi Yeşilburun. Dün attığı birbirinden güzel goller Beşiktaş savunmasının ikramıydı, dağınıklığıydı, kabul. Ama adam da vurdu kardeşim. Hem uzaktan, hem yakından, hem de kale ağzından.
Sahi Beşiktaş en son hangi futbolcuyla “üçleme” yaptırdı?
Hollanda’dan beklenen yeni hoca “Eyvah bana bir enkaz veriyorlar” dese yeridir. Bronchorst bu takıma bir şeyler vermeye gelecek, anladık da…
Beşiktaş ders alır mı acaba?